Banka Dekontu ile Alacağın İspatı Nedir?
Banka dekontlarının delil niteliği taşıyıp taşımadığı hususunda Yargıtay’ın çeşitli görüşleri olmakla birlikte Yargıtay’ın bazı kararlarında da her ne kadar bankada yapılan işlemlere ilişkin havalelerin bir borcun ödendiğini gösterdiğini belirtmekte ise de bankada yapılan işlemlere bazen borcun ödenmesine ilişkin olmayıp bir borç verme işlemi de yapılabilmektedir. Bu işlemler dekontun açıklama kısmında borç ibaresi olanlardır.
Dolayısıyla Borçlar Kanunun genel nitelikli hükümlerini tüm özel hukuk ilişkilerine uygulamamız esasından hareketle Borçlar Kanunun genel nitelikli hükmü olan 102’nci maddesi: “Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel bir borç için yapılmış sayılır.”
Yargıtay 13. Hukuk dairesinin de yerleşik içtihatı aynen bu şekildedir: “Havale bir ödeme aracıdır; bunun aksini (havalenin ödünç amacıyla gönderildiğini) iddia eden davacı (havaleyi gönderen), iddiasını ispatlamakla yükümlüdür.”
Senetle İspat Zorunluluğu Nedir?
6100 Sayılı HMK m.199/I “Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.”
6100 Sayılı HMK m.201 “Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler ikibinbeşyüz Türk Lirasından az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz.”
6100 Sayılı HMK m.199/II “Bu madde uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda birinci fıkradaki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati hâlinde tanık dinlenebilir.”
Senetle İspat Zorunluluğuna ve Senede Karşı Tanıkla İspat Yasağına İlişkin 2023 Parasal Sınır (HMK. m. 200, 201):
2022 yılı için senetle ispat zorunluluğu ve senede karşı tanıkla ispat yasağına ilişkin parasal sınır 6.640 TL olup, TÜİK yeniden değerleme oranının belirlenmesi ile 2023 yılı için %122,93 oranında artırılarak uygulanacaktır. Şu durumda 2023 yılı için senetle ispat zorunluluğuna ve senede karşı tanıkla ispat yasağına ilişkin parasal sınır, 6.640 x % 122,93 = 8.162,552 + 6.640 = 14.802,552 TL.’dir. Ancak 6763 sayılı Kanun’la Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen Ek Madde 1 uyarınca her takvim yılı başından itibaren yeniden değerleme oranı uygulanarak belirlenen bu parasal sınırın on Türk lirasını aş-mayan kısımlarının dikkate alınmaması öngörülmüştür. Buna göre, maddedeki parasal sınır, 2023 yılı için 14.800 TL olarak belirlenmiştir.
Açıklama Kısmı Boş Bırakılan Banka Dekontunun Hukuki Niteliği Nedir?
Havale, esas itibariyle bir ödeme vasıtası olup, havale olsa dahi, havale makbuzlarında, paranın borç olarak gönderildiğinin belirtilmesi gerekir.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2015/21818 esas 2016/15691 karar numaralı kararında;” Davada dayanılan havale dekontunda gönderilen paranın ne için gönderildiği yazılı olmadığından, söz konusu dekont, ödünç ilişkisini kanıtlamaya yeterli olmadığı gibi, yazılı delil başlangıcı olarak da kabul edilemez. HUMK’nun 288. maddesi gereğince miktar itibariyle olayda tanık dinlenmesi de mümkün değildir. O halde davacı iddiasını yasal delillerle ispat edememiştir.“
Yargıtay 13.Hukuk Dairesi'nin 2005/11882 E. 2005/15157 K. sayılı ve 13.10.2005 tarihli kararında; "İTİRAZIN İPTALİ DAVASI - TANIKLA İSPAT SINIRININ DIŞINDA OLMASI - YEMİN TEKLİF ETMEDİĞİNİ BİLDİRMESİ-ÖZET: Banka dekontunda paranın ödünç olarak yatırıldığına dair bir açıklama yoktur. Banka dekontunda paranın gönderiliş nedeni ile ilgili bir açıklamanın bulunmadığı hallerde, paranın mevcut bir borcun ödenmesi için gönderildiğinin, kabulü gerekir. Uyuşmazlık, miktar itibarı ile tanıkla ispat sınırının da dışındadır. Davacının davalıya yemin teklif etmeyeceğini de bildirmiş olması karşısında mahkemece ispatlanamamış olan davanın reddine karar verilmesi gerekir."
Banka Dekontu Delil Başlangıcı Nedir?
Senetle ispat kuralının geçerli olduğu durumlarda tanık deliline başvurulamayacağını kanunda açıkça belirtmiştir. Bazı hallerde ise senetle ispat edilecek hususlara ilişkin tanık deliline başvurulabilmektedir. Bunun istisnasının karşı tarafın açık muvafakati ve bunun yanında tanık deliline başvurulabilmesi için iddiaya ilişkin ileri sürülen senedin delil olmamakla birlikte delil başlangıcı niteliğinde bir belge olması halinde tanık dinlenebilmektedir. Senetle ispat kurulanın geçerli olduğu durumlarda iddiaya ilişkin ileri sürülen belge senet olmayabilir. Ancak iddiaya ilişkin delil başlangıcı sayılabilecek nitelikte belgelerde yer almaktadır. Bu bağlamda delil başlangıcı kanunda şöyle tanımlanmıştır; “iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir.” şeklinde tanımlanmıştır.
Yargıtay’ın bir kararında inanç sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında her ne kadar inanç sözleşmesinin yazılı delille kanıtlanacağını belirtmiş ise de taraflar arasındaki uyuşmazlıkta uyuşmazlığın tümünü kanıtlamaya yeterli sayılmamakla birlikte karşı tarafın elinden çıkmış (inanılan tarafından el ile yazılmış fakat imzalanmamış olan bir senet veya mektup, daktilo veya bilgisayarla yazılmış olmakla birlikte inanılanın parafını taşıyan belge, usulüne uygun onanmamış parmak izli veya mühürlü senetler,whatsapp mesajı gibi) yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir belge varsa tanık delil dahil her türlü delille ispatlayabileceğine belirtmiştir.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2013/11284 E. 2013/24182 K.sayılı ve 03.10.2013 tarihli kararında;“BANKA DEKONTLARININ DELİL NİTELİĞİ-Havale, kural olarak borç ödeme vasıtası olduğundan, banka dekontunda açıklama yazmadığı takdirde yapılan havale borç ödemesi olarak kabul edilmektedir.”
Banka Dekontu İspat Yükü Nedir?
Banka aracılığı ile yapılan havale işlemleri 6098 Sayılı TBK’nun On Üçüncü Bölümünde Havale Başlığı altında düzenlenmiştir. Havale, anılan kanunun m.555’de şöyle tanımlanmıştır; “Havale, havale edenin, kendi hesabına, para, kıymetli evrak ya da diğer bir mislî eşyayı havale alıcısına vermek üzere havale ödeyicisini; bunları kendi adına kabul etmek üzere havale alıcısını yetkili kıldığı bir hukuki işlemdir.” Bu bağlamda Yargıtay kararlarında da görüleceği üzere genel karine banka aracılığıyla yapılan havaleler bir ödeme vasıtası olduğunu, havalenin bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığıdır. Yasal karinenin tersini iddia eden yani, havalenin borcun ödenmesinden başka bir amaçla yapıldığının ileri sürülmesi halinde bu iddiasını ispatlamakla yükümlü kılınmıştır.
Karine karşı tarafa ispat külfeti yükleyecek ve karşı taraf ödemenin bir borç için yapılmadığını ispatla mükellef olacaktır.Sonuç olarak,açıklama kısmı boş bırakılan dekontun bir borcun ödendiğine dair karinenin aksini ispat için; Kesin delil olması gerekmektedir veya son çare olarak yemin teklif edilebilir.