İlamlı İcra Takibi Nedir?
İlam, görülen bir davanın sonucunda mahkeme tarafından verilen kararı gösteren resmi belgeye ilam denir. Söz konusu bu kararla başlatılan icra takibi ise ilamlı icra takibi olarak adlandırılır.İlamlı icra takibinde, mahkemeden lehine ilam alan kişi, icra dairesine başvurarak ve ilama dayalı olarak hakkının alınmasını talep eder.
İlamlı icra takibine konu olabilecek ilamlar nelerdir?
- Hukuk mahkemelerinin eda hükmü içeren ilamları,
- İdare mahkemesinin tam yargı ilamları,
- Hakem kararları,
- Sayıştayın tazmin içeren ilamları,
- Tenfiz edilmiş yabancı mahkeme ve yabancı hakem kararları.
ayrıca kanun, mahkeme kararlarına yakın bazı belgelere dayanılarak da ilamlı icra takibi yapılmasını mümkün görmüştür. Bir belgenin ilam niteliğinde olup olmadığı da kanun koyucu tarafından belirlenebilir. Bu belgelerin bir kısmı İcra İflas Kanununun 38. maddesinde belirtilmiş olup şunlardır;
- Mahkeme huzurunda yapılan sulhler,
- Mahkeme huzurunda yapılan kabuller,
- Kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içeren düzenleme biçimindeki noter senetleri,
- İstinaf ve Temyiz kefaletnameleri,
- İcra dairesindeki kefaletnameler,
İcranın Geri Bırakılması Nedir?
İcranın geri bırakılması, borçlunun ilamlı icra takibine karşı koymasını sağlayan bir yoldur. İlamlı icra takiplerinde, ilamsız takiplerde olduğu gibi itirazla takibe karşı koyma söz konusu değildir. İlamlı icra takibinde borçlunun icra takibine karşı koyabilmesinin tek yolu, icranın geri bırakılması müessesesidir. İcranın geri bırakılması talebi, yazılı bir dilekçeyle yapılmalıdır.
Dava sırasında mevcut bulunan nedenlere dayanarak icranın geri bırakılması istenemez. Davanın sonuçlanmasından sonra, ilamın icraya konulmasından önce ya da sonra ilamlı icra takibi sırasında gerçekleşen nedenlere dayanarak icranın geri bırakılması istenebilir.
İcra Emrinin Tebliğinden Önceki Nedenlerle İcranın Geri Bırakılması Nedir?
Borçlu, ilamın alındığı tarihten sonra icra emrinin kendisine tebliğden önceki bir dönemde ilama konu olan borcun;
-İtfa edildiğini (ödendiğini)
-Zamanaşımına uğradığını
-Ertelendiğini
İleri sürebilir.
Bu durumda borçlu, icra emrinin kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesinden, icra emrinin geri bırakılmasını talep edebilir.
Borçlu, borcun sona erdiğini veya kendisine süre verildiğini iddia ediyorsa bu iddiasını yetkili makamlar tarafından düzenlenmiş veya alacaklı tarafından ikrar edilmiş belge ile ispatlamalıdır. Borçlu iddiasını bu belgelerle ispat ederse icra mahkemesi, icranın geri bırakılmasına karar verebilir. Verilen bu karar neticesinde icra takibi iptal edilir. Borçlunun itirazı reddedilirse takip aynen devam eder.
Ayrıca İcra mahkemesinin vermiş olduğu kabul veya ret kararına karşı borçlu, istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurabilir. Borçlu bu yola başvurmak istiyorsa süresi içerisinde teminat yatırmalıdır.
Borçlu borcun zamanaşımına (zamanaşımı, 10 yıldır.)uğradığını iddia ederek icranın geri bırakılmasını talep ediyorsa, itfa (ödeme) veya süre verilmesi durumunda olduğu gibi iddiasını ispatlamak için belge göstermesine gerek yoktur. Borçlu borcun zamanaşımına uğradığını takibe konu ilam veya ilam niteliğindeki belgeden ispat/tespit edebilir.
Alacaklı, borçlunun bu iddiasına karşı iddianın geri bırakılması kararının kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içinde genel mahkemelerde dava açabilir.
İcra Emrinin Tebliğinden SonrakiNedenlerle İcranın Geri Bırakılması Nedir?
İlamlı icra takibi başladıktan sonra ilama bağlanmış borç itfa edilmiş, zamanaşımına uğramış veya borçluya alacaklı tarafından bir süre verilmişse, borçlu hiçbir süreye bağlı olmadan icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasını talep edebilir.
Borçlu bu iddiasını resmi bir belgeye dayandırmalıdır. (örneğin, noterde düzenleme veya onaylama şeklinde belgeyle) Borçlu borcun zamanaşımına uğradığını da takip dosyasına dayanarak ispat edecektir.
İcra mahkemesinin vereceği karara karşı alacaklı veya borçlu genel mahkemelerde dava açabilir.
İlamlı İcrada Yetki Nedir?
İİK m.34 kanun hükmü çerçevesince ilamların icrası her icra dairesinden talep edilebilmektedir. Alacaklı yerleşim yerini değiştirirse takibin yeni yerleşim yerini icra dairesine havalesini isteyebilir.
İcranın İadesi Nedir?
İcranın iadesi, ilamlı icra takibi boyunca yapılmış olan cebri icra işlemlerinin tamamen veya kısmen geri alınmasıdır.
İcranın iadesi, icra edilen bir ilamın istinafta kaldırılması veya temyizde bozulması durumunda kendisine karşı takip yapılan kimsenin, takibin borçlusu olmadığı ya da takip miktarı kadar borcu olmadığının kesin hükümle saptanması halinde başvurulabilecek bir yoldur.
İlamlı İcrada Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Nedir?
- İlamlı takiplerde yetki sorunu yoktur. İstediğiniz yerden icra takibine koyabilirsiniz.
- Bazı ilamların icraya konabilmesi için kesinleşmiş olması şarttır. Bu sebeple ilamı icraya koymadan önce bu şartın sağlanıp sağlanmadığından emin olunuz.
- İlamlı takiplerde peşin harç yoktur. Başvuru harcı, vekalet suret harcı ve tebligat masrafı vardır.
- İlamlı icra takibinde ödeme emri değil, icra emri gönderilir. İcra emri, ödeme emrinden daha güçlüdür.
- İtirazın iptali davası ilamında yer alan vekalet ücreti, yargılama gideri ve icra inkar tazminatı gibi kalemlerin itiraza uğrayan dosyadan icraya konulması gerekmez ancak asıl alacak kalemi itirazla duran dosyaya ibraz edilmelidir.
- İlamda her bir kalemde farklı bir faiz işletilmesi gerekebilir. Takip açılırken bu faizlere dikkat edilmelidir.
- Kararı icraya koyarken icra müdürlükleri kararın aslını görmek isteyebilir. Bu sebeple dosyaya kararın aslını, yoksa aslı gibidir örneğini koyunuz.
- Kararın kesinleşip kesinleşmeden takibe konulabilmesi ile ilgili çok dikkatli olunuz. Kesinleşmeden takibe koyduğunuz ilamlı takiplerin iptal edilmesi müvekkili zarara uğratabilir.
- İlam borçlusu mahkemede kendisini vekille temsil ettirmişse, icra emrinin vekile gönderilmesi gerekir. Tahliye, nafaka ve benzeri ilamlarda, icra emrinin borçluya da gönderilmesi faydalı olacaktır.
- İlamda birden fazla borçlu varsa ve her biri borçtan müştereken sorumlu değilse, takip talebinde ve icra emrinde her bir borçlunun borcun ne kadarından sorumlu oldukları ayrıca belirtilmelidir. Her birine ayrı tebligat gönderilmelidir.
- Dosyada yeteri kadar masraf olduğundan emin olunmalıdır.