Mernis Adresi Nedir? Usulsüz Tebligat Nedir?
Tebligatın kişinin bilinen en son yerleşim yerinde yapılması gerektiği kuralı mevcuttur. Ancak bilinen son adresin tebligat yapmaya uygun olmadığı anlaşılır veya tebligat yapılamazsa kişinin adres kayıt sisteminde (MERNİS) bulunan yerleşim yeri tebligat yapılması için geçerli adres olarak belirlenir.
Muhtara Tebligat Nasıl Yapılır?
Muhataba önceden tebligat gönderilmeden doğrudan 7201 sayılı Tebligat Kanunu 21/2. maddesine uyarınca mernis adresi ne tebligat gönderilmesi yasal şartlar oluşmadığından usulsüzdür.
7201 sayılı Tebligat Kanunu 10. Maddesine göre muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi (MERNİS adresi) olup olmadığına bakılmaksızın bildirilen adresine tebligat gönderilecek, gönderilen tebligatın bila tebliğ iade olması (yapılamaması) durumunda muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine (MERNİS adresi) 7201 sayılı Tebligat Kanunu 21/2 maddesine göre yeniden tebligat gönderilecektir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu ’nun 10. maddesine eklenen ikinci fıkrasında gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. Muhatabın adresi takip alacaklısı veya davacı tarafından bildirilecek ve normal tebligat çıkarılacaktır. Bildirilen adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi veya başka bir adresi olması arasında fark bulunmamaktadır.
Bildirilen adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi (yapılamaması) halinde, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine Tebligat Kanunu’nun 21/2.maddesine göre çıkarılacaktır.
Muhatabın adresinin bilinmediği durumlarda muhataba doğrudan 7201 sayılı Tebligat Kanunu 21/2 maddesine göre tebligat gönderilemez. Bu durumda öncelikle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim adresine (MERNİS adresine) normal tebligat gönderilecek, gönderilen tebligatın bila tebliğ iade olması (yapılamaması) durumunda 7201 sayılı Tebligat Kanunu 21/2 maddesine göre yeniden tebligat gönderilecektir.
Hem yasa ve yönetmelikte hem de madde gerekçesinde muhatabın sadece adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin bilinen adres olarak bildirilmesi halinde doğrudan doğruya 7201 sayılı Tebligat Kanunu 21/2. maddesine göre tebligat yapılacağı açıklamasına yer verilmemiş, bilakis bildirilen adrese tebligat yapılamaması halinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu 21/2 maddesine göre tebligat yapılacağı önemle vurgulanmıştır.
Adres kayıt sistemindeki adres (MERNİS adresi), tebligat yapılamayacağı açıkça anlaşılan bir adres olmadığı için, öncelikle, normal bir tebligat çıkartılarak 7201 sayılı Tebligat Kanunu 21/1 maddesine göre ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik 30. maddesinde muhatap lehine olan araştırmaların yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işleminin yerine getirilmesi gerekir.
Aksi durumlar usul ve yasaya aykırı olmakla birlikte Anayasanın 36. maddesine aykırılık oluşturur. Tebligat muhatabın savunma hakkı ile sıkı sıkıya bağlı olduğundan muhatabın savunma hakkının kısıtlanması anlamına gelir.
Muhtara Tebliğin Geçerlilik Şartları Nelerdir?
7201 sayılı Kanun hükümleri ve söz konusu Yargıtay içtihadı birleştirme kararına göre;
1- Tebligat yapılacak kişinin kendisi veya tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri (yakını, çalışanı gibi) gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse (tebligatı teslim almak istemezse), tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı ancak o zaman o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine teslim edebilir. Dolayısıyla postacının, önce kişinin tebligatta yer alan adresine gitmesi, kapıyı çalışması, kapıyı açan olmazsa veya kapıyı açan olsa bile tebligatı almak istemezse o zaman tebligatı muhtara bırakması gerekir. Postacının ilgili kişinin adresine gidip kapısını çalmadan doğrudan muhtara bıraktığı tebligat geçerli değildir.
2- Sadece postacının ilgili kişinin adresine gidip kapısını çalmış olması yeterli olmayıp, postacının ayrıca tebligatın muhtara bırakıldığına dair ihbarnameyi binanın kapısına yapıştırmış olması, ilgili şahsa haber vermesi için en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da durumu bildirmiş olması gerekir.
3- Eğer muhtara bırakılan tebligat kişinin MERNİS adresine gönderilmiş bir tebligat ise ve tebligatı gönderen kurum, kuruluş, mahkeme veya icra dairesi kayıtlarında ilgili kişinin MERNİS adresinden başka adresi de varsa, önce kişinin bilinen en son adresine tebligat gönderilmiş ve o tebligatın iade edilmiş olması gerekir. Bu şarta uyulmadan doğrudan ilgili kişinin MERNİS adresine gönderilmiş ve muhtara bırakılmış tebligat geçerli sayılmaz.
Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’te; bilinen en son adresin tespitinde, tebliğ isteyenin beyanı, muhatabın veya diğer ilgililerin bildirimleri ya da mevcut belgelerin esas alınacağı, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri (MERNİS) adresinin bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılacağı belirtilmiştir.
Usulsüz Tebligat Sonuçları Nelerdir?
Usulsüz tebligat direkt olarak geçersiz değildir. Usulsüz tebligat muhatap tarafından öğrenilirse bu andan itibaren tebliğ edilmiş kabul edilir. Muhatabın usule uygun yapılmayan tebliği öğrenme tarihi tebliğ tarihi sayılacaktır. Ancak usulsüz tebliğ muhatap tarafından öğrenilmedikçe herhangi bir sonuç doğurmaz.
Tebligat yapılacak kişinin evde olmaması durumunda tebligat evdeki 18 yaş altı bir çocuğa yapılırsa yapılan bu tebligat usulsüz olacaktır. Muhatap bu tebligatı öğrendiğini bildirene kadar tebligatla ilgili olarak herhangi bir süre işlemez tebliğ herhangi bir sonuç doğurmaz.
Usulsüz Tebligat Şikayeti Nedir?
Tebligatın usulsüz olarak yapılması muhatabın hak kaybına uğramasına yol açabilir. Bu şekilde tebligatın usulüne aykırı olarak yapılması kişinin bir hak kaybına uğramasına yol açtıysa muhatap tabligatın düzenlendiği idareye tebligatın usulsüz olduğunu bildirebilir. Ayrıca muhatap tebligatın usule aykırı olarak yapıldığını her türlü delille ispatlamak imkanına sahiptir.
Usule uygun olmadan yapılan tebligat İcra İflas Hukukuna ilişkin ise muhatap İİK 16/1 gereğince usulsüz tebligatın öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde bu durumu icra mahkemesine bildirmelidir. Ancak bu tebligat sonucu yapılacak işlemler kamu düzeninden ise 7 günlük süre kısıtlaması geçerli olmayacaktır. Bir ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi durumunda icra işlemleri yapılmış ve kişi hak kaybına uğramışsa bu durum kamu düzenine aykırılık teşkil ettiğinden süresiz şikayete tabi olacaktır.
Tebligata İlişkin Emsal Yargıtay Kararları
1-) Yargıtay 8. HD. 2017/10340 Esas, 2017/4641 Karar sayılı ilamında şu hususlara değinmiştir; ‘’ … 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Kanun’un 3. maddesiyle eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır.
Takip dosyasında, borçlunun bilinen en son adresine tebligat yapılmadan doğrudan tebliğ mazbatası üzerine “mernis adresi” şerhi düşülerek 7201 Sayılı TK.nun 21/1 maddesine göre yapılan tebliğ işlemi usulsüz olup Mahkemenin aksi yöndeki değerlendirmesi de hatalı olmuştur. ‘’ Görüldüğü üzere asıl olan tebligatın ilk başta bilinen adresine yapılmasıdır. Ancak muhatap bilinen adresinde bulunmazsa ve tebliğ işlemi gerçekleşmezse mernis adresine tebligat yapılabilir.
2-) Yargıtay 8. CD. 2016/1500 Esas, 2017/2901 Karar sayılı ilamında şu hususlara değinmiştir; ‘’ .. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesinde de belirtildiği üzere, sanığın yokluğunda verilen kararın bilinen en son adresine yapılması, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya bu adrese tebligat yapılamaması halinde ise adres kayıt sistemindeki adresin bilinen en son adres olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılması gerekmekte olup incelemeye konu olayda, sanık …’un bilinen en son adresinin 06.05.2014 tarihinde alınan savunmasında bildirdiği adres olmasına karşın, sanığın bildirdiği adresten farklı adrese çıkartılan tebligatın geçersiz olduğu…. ‘’
3-) Yargıtay 12. HD. 2017/1401 Esas, 2017/5477 Karar sayılı ilamında şu hususlara değinmiştir; ‘’ İcra dosyasında borçlunun vekili ile borca itiraz etmesi nedeniyle, takipte vekille temsil edildiğinden, ödeme emri tebligatının vekile yapılması gerekir. Emredici nitelikteki düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, vekili varken asile gönderilen ödeme emri tebligatı yok hükmünde olup sonuç doğurmaz.’’ Görüldüğü üzere vekil varken asile yapılan tebligatın geçersiz olduğu tartışmasız olmakla beraber Yargıtay içtihatlarında da vurgulanmıştır.
4-) Yargıtay 12. HD. 2014/28779 Esas, 2014/26797 Karar sayılı ilamında şu hususlara değinmiştir; ‘’ … 7201 Sayılı Kanunun 16. maddesine göre muhatap adına ikamet adresinde yapılacak tebligatın geçerli olabilmesi için tebligat yapılan şahsın muhatapla birlikte aynı konutta oturması da zorunludur. Şikayetçi borçlu vasisi, birleşen dosyada kendisine ve kısıtlıya satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğini, satış ilanı tebliğ evrakında geçen Muzaffer Keskin ile aynı evde ikamet etmediğini iddia ettiğine göre bu maddi olgu her türlü delille ispatlanabileceğinden,..’’ Görüldüğü üzere, tebligatın usulüne uygun olabilmesi için tebliğ yapılan kişi muhatabın aynı adresinde ikamet etmesi ve bu ikamet geçici değil sürekli bir biçimde olması gerekmektedir.
5-) Yargıtay 2. HD. 2006/1427 Esas, 2006/7667 Karar sayılı ilamında şu hususlara değinmiştir; ‘’ … Tebligat Kanununun 9/1. maddesi “taraflar adına çıkarılacak davetiyede tarafların ve varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile ikametgah veya mesken yahut iş adreslerini ihtiva eder.” hükmünü taşımaktadır.
Davalı adına çıkarılan davetiyede, davalının ad ve soyadı yazılmamıştır. Tebligat bu haliyle Tebligat Kanununa aykırı olup, bu yön davalının savunma hakkını kısıtlayan önemli bir usul eksikliğidir. Kararın sırf bu nedenle bozulması gerekir. ‘’ Görüldüğü üzere Yargıtay’da Teb. Kan. Madde 9’da bulunan hususların tebligat zarfında mutlaka olması gerektiğine aksi takdirde tebligatın usulsüz olacağı hususunda içtihat birliğinde olmuşlardır.
6-) Yargıtay 12. HD 2020/3556 Esas, 2020/10917 Karar sayılı ve 16/12/2020 tarihli;“Özet: Tebliğ muhtara yapıldıktan sonra, muhatabın tebligatı muhtardan alabileceğini bildiren; muhtarın adresini içeren ihbarnamenin muhatabın kapısına yapıştırılması gerekir.“
Daha fazla makale için tıklayınız.
Haciz İhbarnameleri ve İtiraz Nedir? (İ.İ.K 89)
“Mernis Adresi Nedir? Usulsüz Tebligat Nedir?” üzerine bir yorum