TCK 53. Maddesi Gereğince Belli Hakları Kullanmaktan Yoksun Bırakılma Nedir?
TCK 53 ile düzenlenen Belli Hakları Kullanmaktan Yoksun Bırakılma hali bir ceza değil, ceza mahkumiyetine ek olarak verilen bir tedbirdir. İddianamede veya ceza davalarında çokça rastladığımız bu tedbir insanlar tarafından bir ceza hükmü zannedilmektedir. Ancak bu hüküm, verilen hapis cezası mahkumiyetinin kanuni sonucudur. TCK 53 hükmü dolayısıyla kişinin engellenen hak ve yetkileri arasında Anayasal haklarının da bulunması, bu hükmün çok dikkatli şekilde uygulanmasını gerektirir. Buna bağlı olarak uygulamada haksız bir şekilde hak ve yetki kısıtlaması yapıldığı görülebilmektedir. İlgili sürecin özenle takip edilmesi hak kaybı doğmaması adına önem taşır.
TCK 53 Nedir?
TCK 53; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53. Maddesi “Belli Hakları Kullanmaktan Yoksun Bırakılma” hükümlerini düzenlemiştir. 5237 Sayılı TCK 53. madde hükmünde düzenlenen Belli Hakları Kullanmaktan Yoksun Bırakılma madde metni şu şekildedir;
TCK 53
(1) Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak;
a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten,
b) Seçme ve seçilme ehliyetinden (…)(2) ,
c) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan,
d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan,
e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten,
Yoksun bırakılır.
(2) Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz.
(3) Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen ya da koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz. Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen ya da koşullu salıverilen hükümlü hakkında birinci fıkranın (e) bendinde söz konusu edilen hak yoksunluğunun uygulanmamasına karar verilebilir. (2)
(4) Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz. (1)
(5) Birinci fıkrada sayılan hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla hapis cezasına mahkûmiyet halinde, ayrıca, cezanın infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Bu hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla sadece adlî para cezasına mahkûmiyet halinde, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Hükmün kesinleşmesiyle icraya konan yasaklama ile ilgili süre, adlî para cezasının tamamen infazından itibaren işlemeye başlar.
(6) Belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet halinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilir. Yasaklama ve geri alma hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girer ve süre, cezanın tümüyle infazından itibaren işlemeye başlar.
Belli Hakları Kullanmaktan Yoksun Bırakılma Esasları Nedir?
TCK 53 ile düzenlenen belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma yaptırımının uygulanmasındaki kurallar şöyledir:
- Temelde, suç kasten işlenmiş olmalıdır. Ancak TCK 56/6, belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçlarda belli hakların kullanılmasına engel olmaktadır.
- Suçlu hapis cezasına mahkum edilmelidir. İster doğrudan, ister hapis cezasından çevrilen adli para cezasının varlığı halinde madde uygulanmaz. Ayrıca hapis cezası başka bir seçenek yaptırıma çevrilmişse, yine hak yoksunluğu uygulanamayacaktır. TCK madde 53/5 hapis cezası şartına bir istisna getirerek, birinci fıkrada sayılan hak ve yetkilerin kötüye kullanılması ile bir suçun işlenmesi halinde hapis cezası zorunluluğunu kaldırıp, adli para cezasına hükmedilmesi halinde de belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmayı mümkün kılmıştır.
- Birinci fıkra, kısa süreli hapis cezası ertelenenler için uygulanmayacaktır.
- Birinci fıkra, fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış olanlar için uygulanmaz.
- Yoksun bırakılma, verilen hapis cezasının infaz süresi ile sınırlıdır. Süresiz hak yoksunluğu olmaz. Hak yoksunluğunun ortadan kalkması için bir karara ihtiyaç olmayıp, sürenin tamamlanması ile yoksunluk kendiliğinden ortadan kalkar. Ancak TCK 53/3’deki şartların varlığı halinde hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri kaldırılmadığı gibi TCK 53/1-e’deki haklardan yoksun bırakılmamasına da karar verilebilir.
- Belli haklardan yoksunluk hakimin takdirinde değildir(TCK 53/3 son cümle hariç). Ceza ile bağlı bir uygulama olup, kararda yer verilmese dahi belli haklardan yoksunluk kendiliğinden ortaya çıkar. Hatta bunun iddianamede talep edilmesine bile gerek yoktur.
Hangi Hallerde Uygulanmaz?
- Kısa süreli hapis cezasının ertelenmesi durumunda bu madde uygulanmaz.Fakat uzun süreli hapis cezasının ertelenmesinde bu madde uygulanabilir.
- Hapis cezasının adli para cezası gibi seçenek tedbirlere çevrilmesi halinde bu madde hükümleri uygulanmaz.
- Hakkında HAGB kararı verilen kişilerde bu hüküm kullanılmaz.
TCK 53/1 Memuriyete Etkisi Nedir?
Kasten işlenmiş bir suçtan ötürü mahkum olunması hâlinde, bu ceza infaz edilene kadar kişi memuriyet görevini yerine getiremez (TCK 53/1-a). Ancak infaz tamamlandıktan sonra bu hak yoksunluğu ortadan kalkar. Bununla birlikte her suç aynı değildir. Bazı suçlar vardır ki, bu suçlardan verilmiş olan mahkumiyet hükümlerinin kesinleşmiş olması hâlinde kişi devlet memuriyetinden kalıcı olarak mahrum edilir.
657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48/5’ nci maddesi şu şekildedir:
“Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak.”
Belli Hakları Kullanmaktan Yasaklanma Kararına Karşı Kanun Yolu Nedir?
Bu karar bir güvenlik tedbiri olduğundan itiraz kanun yolu açık değildir. Belli hakları kullanmaktan yasaklanma kararına karşı istinaf kanun yolu açıktır. Fakat istinaf başvurusunun reddedilmesi halinde temyiz kanun yoluna başvurulamaz.
TCK m. 53-Belli Hakları Kullanmaktan Yoksun Bırakılma Neden Uygulanmaktadır?
TCK 53. maddesinin gerekçesi, kişinin işlediği suç dolayısıyla toplumda ona olan güvenin sarsılması nedeniyle güven ilişkisinin varlığını gerekli kılan belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasıdır.
Kişinin cezalandırılmasındaki amaç, işlediği suç nedeniyle etkin pişmanlık duymasını sağlayıp tekrar topluma kazandırılmasıdır. Bu nedenle verilen hak yoksunlukları da belli bir süreyle sınırlandırılmıştır. Bu nedenle, sayılan hak yoksunluklarının kişi hakkında verilmiş cezanın infazı tamamlanıncaya kadar devam etmesi öngörülmüştür. Hakkında ceza verilen kişinin, infazı tamamlandığında toplumda o kişiye olan güven tekrar sağlanacaktır.
TCK 53 Emsal Yargıtay Kararı
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/18527 E. 2020/1788 K. 20.2.2020 sayılı kararında; “TCK’nin 53/l-(c ) maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi…” bozulmayı gerektirmiştir.
Daha fazla makale için tıklayınız.
Ceza Hukukunda Uzlaştırma Nedir ve Hangi Suçlar Uzlaştırma Kapsamındadır?